Kimimiz
imkansıza inanıyoruz. Bu inanç çerçevesinde birşeyin imkansız olduğuna hiç
denemeden karar veriyoruz.
İmkansız
kavramı aslında zaman gibi görecelidir. Zaman nasıl ki farklı durumlar da
farklı algılanıyorsa, imkansızda kişinin ruh durumuna, motivasyonuna,
stratejisine göre farklılık gösterir.
Mesela
Fatih Sultan Mehmet’ten önceki yöneticiler için Kostantiniyye’nin fethi
imkansızdı. Bu yüzden hiç yeltenmiyorlardı. Bu apaçık öğrenilmiş çaresizliğin
bir kanıtıdır.
Öğrenilmiş
çaresizlik; aileden, arkadaş çevresinden, kitaplardan öğrenilmiş olan yapamama
inancıdır. Çevremizdeki insanlar bize doğduğumuz günden itibaren “Yapamazsın,
imkansız, sen kimsin ki, yapılacak bir şey olsa herkes yapardı” gibi
telkinlerde bulunur. Biz bu terimleri yavaş yavaş hayatımızın her kesiminde
uygulamaya başlarız.
Bir
genç hayalleri peşinden koşuyordu. En büyük hayali çok büyük yazar olmaktır.
Fakat çevresinde ki insanlar – Başta ailesi – “Sen mi yaza olacaksın, olda
görelim. Yazar olunabilseydi herkes yazar olurdu.” Telkinlere kulak asmayan genç tek bir cevap
veriyordu. “Ben herkes miyim?”
Acemi
yazarımızın en büyük motivasyon kaynağı İstanbul’un fethi olayıdır. İmkansız
bir şey olsaydı, İstanbul fethedilemezdi der kendi kendine.
Sonunda
bu genç çabası, kıvrak zekası, yüksek motivasyonu sayesinde çok kısa bir süre
zarfında insanların okuduğu bir yazar haline gelmiştir.
***
Sizde
bu şekilde ailenizin, çevrenizin telkinlerine kulak asmazsanız – hedefiniz
varsa eğer ki – başarılı olma olasılığınız %1 milyondur.
Bakın
bir fizikçinin kıvrak zekası bu olayı nasıl açıklıyor.
Fizikçiler
arılar hakkında bir deney yapmaya karar verirler. Yaban anlarını
incelediklerinde,
yaban
arısının vücudunun büyüklüğü ile kanatları arasındaki ölçümler de AERO dinamik
kanunlarına
göre uçmaları imkânsız olduğu sonucuna ulaşılır. Bu sorunun cevabını araştırmaya
kalkan fizikçiler uzun çalışmalar sonucunda bir cevap bulamazlar. İçlerinden genç fizikçi yapılan toplantıda kürsüye
çıkar ve söyle der:
"Yaban
anları aerodinamiğin kanunlarını bilmedikleri için
uçabiliyorlar" der. Bu cevap
üzerine
genç fizikçi dakikalarca alkışlanır.
***
Size
asi olmanızı söylemiyorum. Bir hedefiniz varsa bu uğurda herkesi kırında
demiyorum. Sadece size söylenen olumsuz telkinlere kulak asmayın diyorum. Bir
deneyin! Başaramazsınız bir daha deneyin bir daha bir daha bir daha… BAŞARILI
OLANA DEK!
Edisona
sormuşlar: 99 kez deneyip ampılü bulamamanıza rağmen neden pes etmediniz diye.
Edison:
Ben ampulü bulamamanın 99 yolunu buldum der.
Bizde
neden bir Edison olmayalım. Bizim ondan ne farkımız var. Tahmin ediyorum
mazeretler başladı. Diğer yazımızda mazeret konusunu işleyeceğiz.